Yönetmelik gerginliği tırmanıyor

İktidar ve tiyatro sanatçıları arasındaki yönetmelik gerilimi artıyor.

Kaynak : DHA
Haber Giriş : 29 Nisan 2012 22:19, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

İstanbul Şehir Tiyatroları'nda yapılan yönetmelik değişikliğini protesto eden sanatçılara "siz kimsiniz" diyen Erdoğan'a karşın CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu tiyatroculara destek verdi ve Erdoğan'a "Sayın Başbakan sen kendini ne sanıyorsun! ''diye seslendi. Öte yandan Harbiye'deki Muhsin Ertuğrul Sahnesi önünde oyuncular sabaha kadar oturma eylemini sürdüreceklerini açıkladı.

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Gençlik Kolları Büyük Kongresi'ne katıldı. Başbakan Erdoğan, Şehir Tiyatroları yönetmeliğiyle ilgili tiyatro sanatçılarına sert cevap verdi. Erdoğan 'Soruyorum siz kimsiniz? Sanat sizin tekelinizde mi?' dedi. Başbakan Erdoğan ayrıca Şehir Tiyatroları'nın özelleştirilmesini teklif edeceklerini açıkladı.

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Artık 19 Mayıs törenleri üzerinden hiç kimse mürebbiye gibiparmağını sallayarak bizi tehdit etmeye, bizi tedip etmeye kalkmasın, kalkışmasın. Çünkü biz onlar gibi 19 Mayıs'ın istismarının değil, 19 Mayıs'ın özünün takipçisiyiz" dedi.

Başbakan Erdoğan, Şehir Tiyatroları yönetmeliğiyle ilgili olarakta tiyatro sanatçılarına sert cevap verdi. Erdoğan 'Soruyorum siz kimsiniz? Sanat sizin tekelinizde mi?' dedi. Başbakan Erdoğan ayrıca Şehir Tiyatroları'nın özelleştirilmesini teklif edeceklerini açıkladı.Ankara Spor Salonu'nda gerçekleştirilen AK Parti Genel Merkez Gençlik Kolları 3. Olağan Kongresi'ne katılan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan çok sert açıklama yaptı.İşte Başbakan Erdoğan'ın açıklamaları:Sizler Cumhuriyetin umudu, aydınlık yarınlarısınız. Sizler Fatih Sultan Mehmet'in, Yavuz Sultan selim'in, Kanuni Sultan Süleyman'ın yol arkadaşınız. Siz gerektiğinde şefkatin dilini konuşursunuz, ama siz gerektiğinde Gazi Mustafa Kemal'in olduğu gibi Çanakkale şehitleri'nin ahvali olduğunuzu göstermekten çekinmezsiniz.İşte bu gençlik 23 Nisan 1920, 29 Ekim, 19 Mayıs, kurtuluş savaşı ruhunu çok ama çok iyi bilen bir gençliktir. Hiç kimse bize 23 Nisan, 19 Mayıs, 29 Ekim dersi vermeye kalkmasın. Tem dersine bu derleri öğrenmek isteyen varsa buyursun bu gençlikten öğrensin.

?KİMSE BİZE PARMAĞINI SALLAMASIN"

Kimse mürrebbiye gibi bize parmağını sallamasın. Çünkü biz onlar gibi 19 Mayıs'ın istismarının değil, 19 Mayıs'ın özünün takipçisiyiz""Biz, genç nesillerin, gençlerin sıkıcı resmi törenlerle değil, 19 Mayıs'ın özüne, ruhuna, heyecanına, coşkusuna uygun kutlamalardan yanayız. Kendilerini 19 Mayıs'ın yegane sahibi olarak görenlere de istismar fırsatı tanımayacağız""Hiç kimse bize, bu gençliğe 23 Nisan, 19 Mayıs, 29 Ekim dersi vermeye kalkışmasın. Tam tersine 23 Nisan ruhunu öğrenmek isteyen varsa buyursun işte bu gençlikten öğrensin"Türkiye'de darbeler dönemi geri gelmemek üzere kapanmıştır. Biz çeteler ve cunta karşısında sizler için dik durduk. Aynı şekilde sizler de dik duracaksınız. Ben dindar bir nesil yetiştirmek istediğimizi ifade ettim. Benim bu ifadelerimi aziz milletim çok iyi anladı ama statüko anlamak istemedi. Biz bu ülkede çok büyük çileler çektik. Biz milli manevi değerlerine bağlı bir dindar nesilden bahsediyoruz.

Elitler kusura bakmasınlar biz artık bu ülkede varız. Biz bu ülkenin öz çocukları öz evlatlarıyız. Biz bunun için dindar nesil diyoruz. Biz dindarların aşağılanmadığı bir ülke için dindar nesil diyoruz. Gençlerin kültür emperyalizminin yönlendirmesine maruz kalmadan özgür tercih yapabilmesi için dindar nesil diyoruz. Formatlamaya itiraz ediyoruz. 30 Mart eğitimde baskının ideolojinin sona erdiği gündür. 30 Mart bu milletin çocuklarına yapılan zulmün son bulduğu gündür.

TİYATROCULARA CEVAP VERDİ

İstanbul'da şehir tiyatroları meselesinde o despot anlayış, o kibirli tavır tekrar kendini gösterdi. Soruyorum siz kimsiniz? Bu ülkede sanat sizin tekelinizde mi? Geçti o günler. Artık despot aydın tavrıyla parmağınızı sallayarak bu milleti aşağılama dönemi geride kaldı.

Gelişmiş ülkelerin hemen hepsinde devlet eliyle tiyatroculuk olmaz. Ben Kadir Bey'i tebrik ediyorum. Aynı şeyi Bakanlar Kurulu'na getireceğim. Tiyatroları özelleştirmek suretiyle buyurun tiyatrolarınızı istediğiniz gibi oynayın. Destek gerekirse biz de istediğimiz oyunlara sponsor oluruz. Buyurun işte özgürlük.

Ama kusura bakma geleceksin hem belediyeden maaşını alacaksın ondan sonra da yönetime istediğin gibi verip veriştereceksin. Olmaz öyle şey.

Başbakan'ın bu sert çıkışına karşı oyuncularda geri adım atmadı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Şehir Tiyatroları Görev ve Çalışma Yönetmeliği'nde yapılan değişiklikler ve repertuar belirleme yetkisinin genel sanat yönetmeninden alınması sanatçılar tarafından protesto edildi.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin yeni yönetmeliğini protesto eden onlarca tiyatro sanatçısı, Harbiye'deki Muhsin Ertuğrul Sahnesi önünde toplandı. Eyleme katılan tiyatrocu ve tiyatro sevenler, 'Korkuya karşı özgür tiyatro' pankartı açarak, 'Şehir tiyatroları yok edilemez' dövizi taşıdı. Sabaha kadar eylem yapacaklarını söyleyen tiyatro sanatçısı Orhan Alkaya, 'Güneş doğarken buradan ayrılacağız. Bugün batan güneşi yarın doğurmadan bu alandan ayrılmıyoruz.' şeklinde konuştu. Eyleme katılan Şehir Tiyatroları eski Sanat Yönetmeni Ayşenil Şamlıoğlu ise, 'Bu geniş alanda varoluşun ilk adımını attık. Bundan sonra da İstanbul'un bütün sokakları,alaları ve salonları yine biz sanatçılarındır.' şeklinde konuşurken, tiyatro sanatçısı Çolpan İlhan ve sanatçı Mehmet Ali Alabora'da kısa konuşma yaptı. Eylem devam ediyor.

Eylem

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'da sanatçılara destek için eylemin yapıldığı Harbiyedeki Muhsin Ertuğrul Sahnesi önündeki alana geldi. Kılıçdaroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a seslenerek, ?Eğer bir ülkenin başbakanı çıkıp siz kendinizi ne sanıyorsunuz? diye sorarsa verilecek yanıt çok basit onlar sanatçılar kendilerini bir şey sanmıyorlar. Ama ben Sayın Başbakana sesleniyorum; Sayın Başbakan sen kendini ne sanıyorsun!"dedi. Kılıçdaroğlu konuşmasını şöyle sürdürdü: Sanatçıların olduğu yerde konuşmak kolay değil.Onlar hayatın aykırı unsurlarıdır. Bizim görmediğimizi görür, duymadığımızı duyar, görmek istediğimizi bize gösterirler. Onlara her zaman tarihin her döneminde bütün yöneticiler saygı duymuştur. Ne zamanki bir yönetici sanatçıyla kavga etmeye başlamışsa aslında kendi kuyusunu kazmıştır. Eğer bir ülkenin başbakanı çıkıp "siz kendinizi ne sanıyorsunuz?" diye sorarsa verilecek yanıt çok basit onlar sanatçılar kendilerini bir şey sanmıyorlar. Ama ben sayın başbakana sesleniyorum; sayın başbakan sen kendini ne sanıyorsun? Bir ülke çağdaşlığı kişi başı gelirle ölçemez. Çağdaşlık başka birşeydir. Çağdaşlık sinemadır, tiyatrodur, resimdir, heykeldir, gazetedir, 7 tane sanat dalımız var. Çağdaşlık budur. Eğer siz çağdaş olacaksanız. Sanata verdiğiniz önemle çağdaş olabilirsiniz. Sanatı önemsemez, garipserseniz zaten size biz çağdaşsınız desek bile çağdaş insanlar size geri kafalı der. Bunu herkesin bilmesi lazım.

?AKLI BAŞINDA HİÇBİR SİYASETÇİ SANATÇIYLA KAVGA ETMEZ'

Kılıçdaroğlu sanatçıları el üstünde tutmak gerektiğini ifade ederek, ?Benim bildiğim bir şey var. Siyasetçi herkesle kavga edebilir. Rakipleriyle,halkla, başka ülkelerle ama bir siyasetçinin sonunu getiren sanatçıyla kavga etmesidir. Aklı başında hiçbir siyasetçi sanatçıyla kavga etmez. Çünkü bunun kavgasını tarihe mal eden yine sanatçıdır. O nedenle ben elimde bir karanfille geldim onları desteklemek için gönlüm, yüreğim onlardan yana. Onlar bizi de eleştirebilirler. Sanatçının elindeki en güzel malzemelerden birisi siyasetçidir. O nedenle siyasetçi sanatkara, sanatçıya kızmayacaktır. Onu el üstünde tutacaktır. Osmanlıya, Selçukluya başka imparatorluklara bakın onlar her zaman tarihin derinliklerindeki devlet adamlarına bakın. Herkes sanatı sanatkarı yüceltmiştir. Biz ise 21. yy'da sanatı küçümsüyoruz. Bu sadece bizim ne kadar küçük bir insan olduğumuzu gösterir. Sanatçı bizim yüreğimizde her zaman ulu, yüce bir yerdedir. Onları her zaman saygıyla selamlıyorum' şeklinde konuşmasını bitirdi. Kılıçdaroğlu daha sonra beraberinde getirdiği karanfili tiyatro sanatçısı Orhan Alkaya'ya verirken, Alkaya'da Kılıçdaroğlu'na çiçek demeti takdim etti. Daha sonra Kılıçdaroğlu aracına binerek alandan ayrıldı.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber